Sigorta ve Tahkim Hukuku
TAHKİME NİÇİN İHTİYAÇ DUYULDU?
Sigortacılıkta tahkim, 2007 yılında çıkan 5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 30. maddesi ile hukuk sistemimize girmiştir. Sigorta tahkim uygulamasının amacı, Kanunun 30. maddesinin 1. fıkrasında, “Sigorta ettiren veya sigorta sözleşmesinden menfaat sağlayan kişiler ile riski üstlenen taraflar arasında sigorta sözleşmesinden doğan uyuşmazlıkların çözüme kavuşturulması” şeklinde ifade edilmiştir. Kanun koyucuyu böyle bir sistemi oluşturmaya sevk eden sebep, maddenin gerekçesinde şu şekilde ifade edilmektedir:
“Sigorta ettirenler veya sigorta sözleşmesinden menfaat sağlayan kişiler ile riski üstlenen taraf arasındaki uyuşmazlıklar adli yargı mekanizması ile çözümlenmektedir, ancak sigortacılık alanında ihtisas mahkemelerinin olmaması, yargı sürecinin uzun zaman alması ve masraflı olması sigortalıların mağduriyetine neden olmakta ve zararın telafisi uzun zaman aldığından sigortanın var olma amacına aykırılık teşkil etmektedir. Bu durum sigorta sektörüne duyulan güveni sarsan bir faktör olarak karşımıza çıkmaktadır.”
Gerekçeden anlaşıldığı üzere, tahkim sisteminin hem yargıya, hem tüketiciye hem sigorta sektörüne bakan yönleri bulunmaktadır. Amaç bir taraftan genel yargının iş yükünü hafifletmek, bir taraftan tüketicinin hak aramasını kolaylaştırmak ve cazip hale getirmek, diğer taraftan sigorta sektörüne olan güveni artırmaktır.
SEKTÖREL TAHKİMİN TEK ÖRNEĞİ SİGORTADA
Sigorta tahkim uygulaması, kurumsal sektörel tahkimin ülkemizdeki tek örneğidir. Bu sistem, tadil edilmesi gereken bazı yönleri ve giderilmesi gereken bazı eksiklikleri olmakla birlikte, genel olarak diğer sektörlere de model olabilecek başarılı bir uygulamadır. Özellikle 15 bin lira ve üzerindeki uyuşmazlıklar, biri mutlaka sigorta hukuku alanında uzman (emekli hakim, akademisyen hukukçu veya avukat) olmak üzere, sigorta hukuku veya pratiğinin içinden gelen uzman hakem heyetleri tarafından, kısa sürede karara bağlanmaktadır.
HAKEM KARARLARININ DENETİMİ
5 bin lira ve üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararlarına karşı kararın Komisyonca ilgiliye bildiriminden itibaren on gün içinde Komisyon nezdinde itiraz edilebilmektedir. İtiraz, tutarı ne olursa olsun, üç kişiden oluşan itiraz hakem heyeti tarafından incelenmekte ve heyete intikalinden itibaren en geç iki ay içinde karara bağlanmaktadır. 40 bin liranın üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında verilen kararlar için istenildiği takdirde bölge idare mahkemelerinde istinafa da gidilebilmektedir.[/vc_column_text][/vc_column][/vc_row]